'Neden Probiyotik Almalıyız?'

  •  3.07.2022
  •  

 

Neden probiyotik almalıyız? Bu sorunun cevabı çok önemli. Çünkü sağlıklı beslenme hem fiziksel hem de ruhsal açıdan canlı ve güçlü kalmamızı sağlayan en önemli faktörlerden biri. Ne var ki şehir yaşamının yoğun temposu, yorgunluk ve stresle beraber hazır besinlere yönelerek sağlıklı beslenmeyi geçiştiriyoruz. Bu konuda son yıllarda temel anlamda ve yaygın olarak üç farklı çözüm önerisi var: Organik besinler, vitaminler ve probiyotikler. Bunlar arasında probiyotikler, doğal olması ve kolay ulaşılabilmesi bakımından farklı bir yere sahip. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmek, sindirim sistemini düzenlemek ve onarmak gibi sağlığımız açısından gerekli birçok işlevi de yerine getiriyor. Bu yazıda sizlere probiyotiklerin farklı kullanım alanlarıyla beraber yaşamımızdaki öneminden bahsedeceğiz.

Probiyotik Nedir?

Probiyotikler bağırsaktaki bazı yararlı mikroorganizmaların artmasını ve uyarılmasını sağlayan maddelerdir. Vücudumuzda doğal olarak bulunanlar dışında genellikle besin halinde alınan probiyotikler sindirim sistemimiz açısından önemli bir yere sahip. Probiyotiklerin bağırsak ve çevresini zararlı bakterilerden korumak, bağırsak ve idrar yolu iltihaplarını önlemek, kabız ve ishali tedavi etmek, aldığımız besinlerin hazmını kolaylaştırmak gibi birçok faydası var. Hatta bunlarla beraber yaşlanma etkilerini azaltmak, depresyonu hafifletmek ve kanseri önlemek de probiyotiklerin görevleri arasında.

Probiyotikler sadece önleyici ve koruyucu amaçla değil, birçok hastalığın tedavisinde de etkin bir role sahiptir. Meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, alerji ve birçok idrar yolu hastalıklarında kansere ve alerjiye sebep olan zararlı maddeleri etkisiz hale getirerek hücrelerin onarılmasını hızlandırır.

Probiyotiklerin Faydaları

Sağlığımız açısından son derece önemli bir yeri olan probiyotikler, sindirim sisteminin zararlı mikroorganizmaları bağırsaktan uzak tutması sonucu başta kolon kanseri olmak üzere birçok hastalıktan uzak tutabiliyor. Ayrıca günümüzde şeker hastalığı ve obezite tedavisinde de kullanılmak üzere farklı türde probiyotikler için araştırmalar devam ediyor. Her şeyden önce gündelik hayatta tükettiğimiz besinler batı tarzı beslenmeye uygun olan çok yağlı ve çok şekerli besinler olduğu sürece bu beslenme tarzının olumsuz etkilerine karşı başlıca yardımcılarımızdan birinin probiyotikler olduğunu söyleyebiliriz.

Doğal olarak kendi yapısında probiyotik içeren besinlere yoğurt ve kefir örneklerini verebiliriz. Sadece sindirim sistemindeki aksaklıklar sonucu ortaya çıkması muhtemel olan rahatsızlıklara karşı değil, birtakım zihinsel rahatsızlıklar için de önleyici ve iyileştirici güce sahiptir. Metabolizmayı güçlendirip bağışıklık sistemini düzenlemesinin bir sonucu olarak vücudun iç dengesini sağlayan probiyotikler kaygı, depresyon, obsesif-kompülsif bozukluk gibi zihinsel hastalıkların tedavisinde oldukça etkili olabilmektedir.

Kalp ve damar hastalıklarında da kullanılan probiyotikler, bağırsakta sindirime yardımcı olan safranın parçalanmasını ve kana kolesterol olarak karışmasını önleyecek şekilde emilmesini sağlar. Böylece besinler yoluyla aldığımız kolesterolü etkisiz hale getirerek kan basıncını düşürür ve dolaylı olarak kan dolaşımına da yardımcı olur.

Bağırsakta zararlı bakterilerin üremesini önleyerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkı sağlar. Vücutta doğal olarak antikor üretimine yardımcı olur. Bunlarla birlikte kilo vermede de etkin rolü olan probiyotikler, vücuttaki gereksiz yağların bağırsakta emilimini önleyerek dışkı yoluyla vücuttan atılmasına yardımcı olur. Vücudun yağ depolamasını azaltması ve uzun süre tokluk hissi vermesi yönünden diyet kapsamında da kullanılabilir. Kilo vermede doğal ve dolaysız bir takviyedir.

Başta sindirim sistemi olmak üzere vücudumuzdan zararlı maddeleri atma ve bu zararlı maddelerin oluşmasını önleme görevleri probiyotikleri sağlığımız için son derece önemli bir yere koyuyor. Yine de probiyotiklere hâlihazırda imdadımıza yetişen bir kurtarıcı görevi yükleyip dengesiz beslenmeye devam etmemeliyiz. Probiyotiklerin yalnızca önlem ve takviye amaçlı birer yardımcı olduğunu unutmamak gerekir.